Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/18808 E. 2014/13669 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18808
KARAR NO : 2014/13669
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 07.02.2013
No : 2009/1339-2013/22

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan ve Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını isteyen davalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi hükmü uyarınca, duruşma için gerekli tebligat giderlerini vermediği anlaşıldığından, duruşma isteğinin bu nedenle reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Dava, 06.08.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan ve 13.08.2005 tarihinde vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin bakiyesinin, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkindir.

İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, hak sahiplerinin yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasanın 92. maddesi, “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.

Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, iş kazası ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunduğuna yönelik Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; davalı aleyhine açılan ilk rücu dosyasında bulunan peşin sermaye değerli gelir tablosunda hak sahiplerinin 13.09.2005 tarihinde gelire girdiği 01.10.2005 tarihten itibaren 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uygulanarak bir mahsup işleminin yapılmış olduğu, eldeki dosyaya sunulan tablolarda ise, 92. madde uygulamasının yer almadığının anlaşılması karşısında, mevcut çelişki giderilerek, varsa 92. madde uygulamasının davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına da yansıtılması gereği üzerinde durularak, giderek daha önce açılan rücu davalarında yapılan ödeme kalemleri ayrı ayrı belirlendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bakiye zararın hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcnın istek halinde davalıya iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.