Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/18784 E. 2014/2046 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18784
KARAR NO : 2014/2046
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Mahkemesi :İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi
Tarihi :16.05.2013
No :2013/152-2013/167

Dava, davacının 01.04.1999 – 09.07.2009 tarihleri arası dönemde aylık net 2.600,00 TL ücretle hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan S.. S.. Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı S.. S.. Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; davacının, 01.04.1999 – 09.07.2009 arası dönemde davalı şirkete ait işyerinde çalışmasının tespitine dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmayıp, hükmün bu bölümünün onanması gerekir.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200.maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür. Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/10-1617 E., 2013/850 K. sayılı kararında da gerçek ücretin tespiti konusunda belirtildiği şekilde araştırma yapılması gerektiği hususu vurgulanmıştır.
506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “….günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır”. ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır.
Somut olayda; mahkemece, davacının gerçek ücretinin, banka hesap kayıtları ve tanık beyanları dayanak kılınarak belgenin doğruluğunu destekler başkaca işyeri kayıt ve belgeleri araştırılıp gerçek ücretinin tespiti konusunda yöntemince araştırma yapılmadan kabule konu çalışmanın asgari ücretin 5,24 katı üzerinden olduğu ve buna göre prime esas kazançlarının belirlenmesi suretiyle, tespitine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde; davalılardan S.. S.. Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.