Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/18675 E. 2014/4111 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18675
KARAR NO : 2014/4111
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Mahkemesi : İstanbul 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.04.2013
No : 2011/228-2013/365
Davacı : B.. Ş.. adına Av. B.. G..
Davalılar : 1-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. H.. Ç..
2-İ.. B.. adına Av. A..K..

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilmesine karşın, ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288. maddesindeki (Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. maddesi) yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. 506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı, HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa, ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira, 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile, ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanacaktır.
Davacı 01.05.1988-11.05.1993 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece, 01.05.1988-11.05.1993 tarihleri arasında bilirkişi raporunun (b) bendinde gösterilen ücretlerle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyanın tetkikinde; mahkemece, dinlenen tanıkların kayden bordrolu tanık olmadıkları, bilirkişi raporu incelendiğinde, Şehir Tiyatroları tarafından gönderilen emsal ücretler esas alınmak üzere, ücret hesabı yapıldığı anlaşılmıştır.
Anlatılanlar ışığında, mahkemece, davalı işyerinde ihtilaflı dönemde çalışması bulunan bordrolu tanıklardan, kanaat edinmeye yetecek kadarı dinlenilmek suretiyle, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, prime esas kazancın asgari ücretin üstünde olduğuna ilişkin yazılı delil mevcut olmamasına rağmen, emsal ücret dikkate alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı İ.. B..’na iadesine, 28.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.