YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18486
KARAR NO : 2013/22592
KARAR TARİHİ : 28.11.2013
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aksi kurum işleminin iptali, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen borçlanmaya esas sürelerin 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılabileceğinin tespiti ve Alman rant sigortasına giriş olan 01.07.1973 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanun’unun 20.maddesi uyarınca, izinle çıkma sonucu 19.11.1999 tarihi itibarıyla Türk Vatandaşlığını kaybeden ve 01.09.1972-30.10.1999 tarihleri arası yurt dışı süresini 04.11.2012 günlü borçlanma başvurusuyla, 3201 sayılı Yasaya göre borçlanmak isteyen davacının bu başvurusu, talep tarihinde Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesiyle reddi üzerine açılan iş bu davayla davacı; Türk Vatandaşlığından izinle çıkmadan önceki yurt dışı sürelerini 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğinin tespitini ve rant sigortasına giriş tarihi olan 01.07.1973 tarihinin, sigorta başlangıç tarihi olarak belirlenmesini istemiştir.
Dairemizin 29.11.2012 günlü bozma kararına uyulmasına rağmen, önceki gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bozmanın gereği yerine getirilmemiştir.
Ayrıntıları, Dairemizin anılan kararında da açıkça ifade edildiği üzere, henüz usulünce yaptırılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, sigorta başlangıcına ilişkin hüküm, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Şu halde yapılması gereken iş; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, Alman Rant sigortasına giriş tarihini içerecek şekilde(somut olayda 01.07.1973) ve borçlanma talep tarihinde ki şartlar çerçevesinde yurt dışı borçlanması usulünce sağlanmalı ve borçlanmanın varlığı halinde, şimdiki gibi sigorta başlangıcına hükmedilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.