Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/18407 E. 2014/14307 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18407
KARAR NO : 2014/14307
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

Mahkemesi :Antalya 5. İş Mahkemesi
Tarihi :16.05.2013
No :2012/313-2013/196

Davacı, 14.07.2008-03.05.2010 döneminde davalıya ait 07 M 0305 ve 07 AB 0480 plakalı şehir içi minibüslerde hizmet akdine dayalı olarak geçen ancak Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerinin tespitini istemiştir.
Mahkeme, kısmen kabul ederek 14.07.2008-19.03.2009 arası dönemde 130 gün çalışmanın tespitine hükmetmiştir.
Hükmün, tüm taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı işyerinden düzenlenmiş giriş bildirgesi ve çalışma bildirimi bulunmamakla birlikte talep ve dava tarihine göre hakdüşürücü sürenin geçmediği, kabulle çakışan biçimde başka işyeri çalışmasının bulunmadığı, davalı araç plakalarının kapsam durumlarının araştırılmadığı ve kabule konu …796 sicil numaralı işyerinin araçlara mı yoksa başka nitelikte işyerine mi ait olduğu yönünde bilgi ve araştırmanın olmadığı, davacının 02.06.2009 tarihli şikayet dilekçesiyle davalı araçlarda 19.05.1996-20.04.2009 arası dönemde çalıştığını bildirdiği, bu yönde düzenlenen 21.01.2010 tarihli iş müfettişi raporunda; işyeri sicil numarasının …292 olarak gösterilip niteliği konusunda bir değerlendirme yapılmadığı ve herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmaması nedeniyle bir işlem yapılamadığının belirtildiği, bordro tanığı olmayan 3 davacı tanığının dava dışı 1990-2004 dönemine ilişkin olarak beyanda bulunduğu, yine bordro tanığı olmayan 2 davalı tanığının ise.. plakalı araçta davacının 2008-2009 döneminde çalıştığını ancak kendiler dahil bu çalışmaların “tek tekçi” tabir edilen bir pozisyonda ve her gün değişik araçlarda gerçekleştiğini beyan ettiği, hükme dayanak kılınan 11.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda ise, dilekçe ekinde davacı tarafından ibraz edilen ve sürücü kodu 4541 olan ve sefer başlangıcı ve sonunu saat olarak gösteren yine davalı.. plakalı araç da dahil çeşitli plakaları içeren liste ve davalı tanıklarının beyanları dikkate alınarak 134 ayrı günde davalı..plakalı araçta sabah 7:00-akşam 20:00 saatleri arasındaki çalışmalar aylara göre değerlendirilip çalışma süresinin kabul gibi bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Davacı, bildirim dışı sürelerin tespitini istediğine göre, öncelikle, davalı araçların tescil malikleri ve dönemleri ile plakalarının kapsam durumları araştırılıp açıklığa kavuşturulmalı, kabule konu 1138796 sicil numaralı işyeri ile iş müfettişi raporunda belirtilen 13729207 sicil numaralı işyerlerinin davalının hangi nitelikteki işyerleri olduğu hususu Kurumdan sorulup kapsam durumları belirlenmeli, davalı araç plakaları üzerinden davacı adına düzenlenmiş trafik ceza tutanağı ile davacının ehliyetinin bulunup bulunmadığı Trafik Tescil Müdürlüğünden sorulup ilgili belgeler celbedilmeli, davalı işyerlerine ait işyeri dosyaları ile dönem bordroları ve varsa ücret bordroları celp edilerek ve bordro tanıkları dinlenmek suretiyle davacının fiili çalışmalarının varlığı ve süresi hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenip toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu belirleme yapılırken davalı tanıklarının her gün bir araçta çalışıldığına ilişkin beyanları ile bilirkişi raporuna dayanak kılınan ve davacı tarafından ibraz edilen “Antkart kaydı” olarak da ifade edilen listelerin gerçekliği üzerinde durulup bu yönde araştırma yapılmalıdır.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde; tüm taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı ve davalılardan A.. A..’a iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.