YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18389
KARAR NO : 2013/21568
KARAR TARİHİ : 18.11.2013
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalılardan Büyükyağlı Belediyesinde 10.05.1997 ile 01.10.2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davaya konu olayda, Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma kararımızın gereği yerine getirilmemiştir. Aslen, Belediyeden gelen verile emirleri ve işçi ücret bordrolarında mahkemece herhangi bir kaydın bulunmadığı kabul edilmiş ise de; dava dosyasından 12/12/2000 tarihli verile emri ve ekindeki işçi bordrosunda davacının adının geçtiği anlaşılmakta olup, her ne kadar davalı … kamu kurumu ise de, davacının kayıtların usulsüz ve düzensiz tutulduğu iddiası da yeterince araştırılmalı ve şayet usulsüz kayıtların olduğu belirlenir ise, diğer delillerle desteklenmesi halinde çalışılan sürelerin tespitine karar verilmelidir. Zira asıl olan fiili ve gerçek çalışmaların varlığıdır. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi verile emirleri dikkate alındığında davacının 2000 yılı içerisinde de çalışmalarının gerçekleştiği anlaşılmakta olup, Mahkemece davacının çalışmaları bakımından bordrolu tanık
beyanları esas alınmalı ve çalışmalarının gerçekleştiği sürelerin tam olarak belirlenmesi için o dönemde görev yapan eski belediye başkanları da dahil olmak üzere dinlenecek tanıkların beyanları da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.