Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/18370 E. 2014/11129 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18370
KARAR NO : 2014/11129
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

Mahkemesi : Antalya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 17.06.2013
No : 2012/198-2013/325

Dava, trafik kazasında yaralanan sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının tazmini istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın, İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu başlığını taşıyan 21. maddesinin 4. fıkrası, “iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir” hükmüne amirdir.
Davada somutlaşan olayda; davacı Kurum, yukarıda anılan yasa maddesi uyarınca 26.3.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin “üçüncü kişi” sıfatıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir ki davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesidir. Üçüncü kişinin rücu alacağından sorumluluğu kusur sorumluluğu esasına dayanır. Bir başka ifadeyle; üçüncü kişi, kusurlu bir hareketinin varlığı halinde rücu alacağından sorumludur.
Ancak somut olay ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ile, uzun vadeli sigorta kolları bakımından 3. kişinin sorumluluğunu düzenleyen, “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” şeklindeki 5510 sayılı Kanunun 39. maddesi davanın yasal dayanağı kabul edilerek ve kast unsurunun yokluğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.