Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/18356 E. 2014/4254 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18356
KARAR NO : 2014/4254
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Mahkemesi : Ankara 14. İş Mahkemesi
Tarihi : 21.05.2013
No : 2012/242-2013/271
Davacı : A.. Ö.. adına Av. H.. E..
Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. S.. Ü..

Davacı, müteveffa eşinden ölüm aylığı almakta iken eşinden Avusturya’da boşanmış olduğundan bahisle Kurum tarafından aylığının kesildiğini belirterek Kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının eşi C.. Ö.., Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken 12.01.2011 tarihinde vefat etmiştir. Davacının Kuruma müracaatı üzerine 01.02.2011 tarihinden itibaren dul aylığı bağlanmıştır. Avusturya mercileri ile yapılan yazışmalar sonucunda davacının Avusturya’da 18.05.1994 tarihinde eşinden boşanmış olduklarının bildirilmesi üzerine davacının dul aylığı başlangıç tarihi itibariyle iptal edilerek 01.02.2011-24.09.2011 tarihleri arasında kendisine fuzulen ödenen 5.132,88 TL borç kaydedilmiştir. Davacı, yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmeden hüküm doğurmayacağını, nüfus kaydına göre davacının dul olduğunu iddia etmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 65 ve devamı maddeleri, 5510 sayılı Yasanın 96 ve 5718 sayılı Yasanın 50 ve devamı maddeleridir.
5718 sayılı Yasanın 50/1 fıkrasında “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”
  52. maddesinde “ (1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri.
b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti.
c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.”
59. maddesinde “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” denilmektedir.
Davalı Kurum vekili, dosyaya sunduğu 03.03.2014 tarihli dilekçesi ile davacının yurt dışında boşanma kararının Türkiye’de tenfizi için mahkemeye başvuru yapılacağını beyan etmiştir. Davacının Avusturya’da aldığı boşanma kararının Türkiye’de tenfizi kararı eldeki davanın sonucunu da etkileyeceğinden Kurumca açılan tenfiz davasının sonucu beklenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.