YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18025
KARAR NO : 2014/2324
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
Mahkemesi : Ankara 11. İş Mahkemesi
Tarihi : 23.05.2013
No : 2011/1313-2013/596
Dava, davacı şirket işyerinden H.G.., A.Ö.., E.Y.. ve N.A.. Ö.. dışında sigortalı olarak bildirilenlerin çalışmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı şirket işyerinden,H.G.., A.Ö.., E.Y.. ve N.A.. Ö.. dışında sigortalı olarak bildirilen kişilerin, fiili çalışmalarının bulunmadığını belirterek, çalışmadıklarının tespitini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de, göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, iş yeri kayıtları, tanık beyanları, Kurum tarafından ibraz edilen belgeler ve dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davanın Kurum aleyhine açıldığı gözetilerek, davacı şirket işyerinden sigortalı olarak bildirilen ve çalışmadıkları tespit edilen kişilerin hak alanını ilgilendiren davada, dönem bordrolarında yer alan bu kişilerin tanıklıklarına başvurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.