Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17939 E. 2014/6501 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17939
KARAR NO : 2014/6501
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

Mahkemesi : Denizli 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 20.06.2013
No : 2012/21-2013/421

Davacı, yurtdışında geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı Yasaya göre borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
11.02.1944 tarihinde doğup, Almanya’da 13.09.1971 tarihinden itibaren başlayan rant sigortasına tabi sigortalılığı, Türkiye’de 01.04.2011 – 30.04.2011 tarihleri arasında hizmet sözleşmesine dayalı çalışmaları nedeniyle sigortalı tescili bulunan davacının, 09.04.2011 tarihli yurtdışında geçen sürelerinden 3600 günü 3201 sayılı Yasa gereğin borçlanma talebi gözetilerek, Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında olmak üzere borçlanma tahakkuku yapılıp, davacıya tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesinde 09.06.2011 tarihli yurtdışı borçlanma talebine göre işlem yapılması gerektiğinin tespiti, Kurum işleminin iptali talep edilmiş; Mahkemece, davacının 3201 sayılı Yasaya göre borçlanma talebi Kurum tarafından değerlendirilip 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında olmak üzere borç tahakkuku yapılıp, davacıya tebliğ edildiği belirtilip, bu aşamada dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacıya talebi açıklatılmalı; talebinin yurtdışı borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında olması gerektiğinin veya sigorta başlangıcının Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi gereği Alman rant sigortasına giriş tarihi olduğunun belirtilmesi durumunda, bu hususların tespitinde hukuki yararı olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.