Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17825 E. 2014/10195 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17825
KARAR NO : 2014/10195
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi
Tarihi : 21.05.2013
No : 2007/673-2013/259

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılardan E.. K.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekili ve davalı E.. K..’ın sair temyiz itirazlarının reddine;
2-) Dava, 4.5.2003 tarihinde davalı E.. K..’ın haksız eylemi nedeniyle vefat eden sigortalı hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
Somut olayda; davalı E.. K.. hakkında sigortalıyı kasten öldürdüğünden bahisle Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu, E.. K..’a verilen müebbet hapis cezası, sigortalının haksız fiil nedeniyle TCK’nın 29. maddesi sonucu 16 yıla indirildiği, mahkemece alınan kusur raporunda ise, davalı Erkan’a % 75, sigortalıya %25 oranında kusur verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, davalı E.. K..’a haksız tahrikten yaptığı ceza indirim miktarı gözönünde bulundurularak, buna göre belirlenecek sigortalı kusuru dikkate alınıp, rücu edilecek miktardan daha fazla indirim yapılması gerektiğininin gözetilmemesi,
3-) 506 sayılı Yasanın 92. maddesi, “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.
Kurumun, sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasanın 92. Maddesi uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle belirlenmelidir.
Mahkemece; dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uyarınca yarıya indirilip indirilmediği araştırılarak, gelirin başlangıç tarihi itibariyle 506 sayılı Yasanın 92. madde uygulaması gözetilerek belirlenmiş miktarını gösterir ilk peşin sermaye değeri Kurumdan sorulup, davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hak sahiplerinden ilk peşin değer geliri fiili ödemeye dönüşen varsa, yapılan fiili ödeme tespit edilerek, ilk peşin sermaye değeri ile fiili ödemeyi karşılaştırarak hangisi daha düşük ise, ona hükmedilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gereği üzerinde durulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz bulunmuştur.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular üzerinde bulunması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan E.. K..’a iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi