YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17742
KARAR NO : 2014/1989
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
Mahkemesi : Kayseri 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.06.2013
No : 2010/410-2013/430
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İncelenen dava dosyasında, 1998-1999 yılları arasında davalı işyerinde çalışması bulunan tanıklar M.. D.. ve E.. E..’in davacının çalışmasını doğruladığı, diğer bordrolu tanıkların ise, çalışmayı doğrulamadığı, ancak, davalı şirkete ait iki şubenin bulunduğunu belirttikleri, çalışmayı aydınlatabilecek davalı şirkette çalışan başka bordrolu tanıklarında mevcut olduğu anlaşılmakla, konu hakkında bilgisi olabilecek diğer bordrolu tanıklar dinlenilmeli, gerekirse, davacının çalışmasının geçtiğini iddia ettiği işyerine komşu işyerlerinde çalışan bordrolu tanıklar da dinlenilmek suretiyle, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.