YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17507
KARAR NO : 2014/9307
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
Mahkemesi :Düzce İş Mahkemesi
Tarihi :30.05.2013
No :2012/451-2013/459
Dava, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, takibin itiraz üzerine 16.06.2011 tarihinde durduğu, dosyanın işlemsiz bırakılarak 17.08.2012 tarihi itibariyle işlemden kalktığı ve buna ilişkin Kurum tarafından bir işlem yapılmadığı, icra dosyası işlemden kalktıktan sonra davanın açıldığı, işlemden kalkan icra dosyası hakkında karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İcra ve İflas Kanunu’nun 62. maddesi, borçlunun takibe itirazının alacaklıya tebliğini zorunlu kılmış olup; aynı yasanın 67. maddesi de “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak …itirazın iptalini dava edebilir” hükmünü içermektedir.
Düzce 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2079 sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı Kurum tarafından toplamda 2.309 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takip kapsamında düzenlenen icra ödeme emrinin 23.05.2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının 26.05.2011 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazın tebliğinin davacı Kurum’a yapıldığına dair tebliğ parçasının bulunmadığı gibi Kurum’un itirazı öğrendiğine dair bir kaydın da dosya içinde bulunmadığı, ayrıca, davacı vekilinin de, itirazın tebliğ edilmediğini ve bu sebeple de hak düşürücü sürenin dolmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, davalı tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin usulüne uygun olarak Kuruma tebliğ edilmediği ve davanın süresinde açıldığının kabulü gerekirken, mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle işlemden kalkan icra dosyası hakkında karar verilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.