Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17425 E. 2014/1981 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17425
KARAR NO : 2014/1981
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

Mahkemesi : Turhal 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 14.05.2013
No : 2011/610-2013/363

Dava, 13.09.2008-01.04.2009 tarihleri arasındaki hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Dosyanın tetkikinde; Mahkemece dinlenen bordrolu tanıkların ihtilaflı dönemde çalışmadıkları, işyerinin 08.10.2008 den itibaren faaliyete başladığı, 26.05.2009 tarihinde kapsama alındığı, işyerinde 7 adet çalışır vaziyette sanayi tipi dikiş makinesinin bulunduğu, komşu işyeri tanığı olarak dinlenen tanıklardan H.. B..’nin beyanında, 2008 yılında davalı işyerinde çalışan bayanların olduğunu, davalı işyerindeki Ayşe isimli işverenin ölçü alması için birilerini kendi işyerine gönderdiğini belirttiği, diğer komşu işyeri tanıklarının ihtilaflı döneme ait bir bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmakla, davaya konu dönemde davalı işyerinde çalışanların tespitinin gerektiği, bunun mümkün olmaması halinde, komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile daha önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.