Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17293 E. 2013/17246 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17293
KARAR NO : 2013/17246
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 4,b/4. maddesi kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanun kapsamında prim borçlarının yapılandırılmasından yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde, sigortalılık talebine dair davanın kısmen konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, atiye bırakılan kısım yönünden yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, 6111 sayılı Kanundan yararlanılmasına dair talebin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin 2012/19229 – 2012/19340 sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de;
HMK Kanunun 294-301 maddelerinde mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Bu şekilde yargılamaya son verilir ve hakim davadan elini çekmiş olur.
Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 2926 sayılı Kanun olup, anılan Kanunun 5/2. maddesinde, “sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 1086 sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda “davanın atiye bırakılması” veya “davanın atiye terki” olarak adlandırılan kavramlara yer verilmemiştir. Davanın atiye bırakılması, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi, çoğunlukla davanın geri alınması şeklinde ortaya çıkmaktadır. “Davanın geri alınması”nda davacı hakkından feragat etmemekte, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak, şimdilik davayı takip etmeyerek, geri almaktadır. Davanın geri alınması ile, dava baştan itibaren açılmamış sayılır ve sonuçları ortadan kalkar. Koşullarının belirtildiği, 6100 sayılı HMK’nın 123. maddesi gereğince, “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.
Somut olayda, davacı vekilinin, sigortalılık tespitine dair davadan vazgeçtiklerine dair beyanı karşısında, davalı … Başkanlığı vekilinin davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmekle; Mahkemece davacı vekilinin vazgeçme şeklinde ifade edilen beyanını, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir… İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. “şeklindeki HMK’nın 150. maddesi kapsamında değerlendirmesinde bir isabetsizlik yok ise de, hüküm tesisinde, nihai bir karar olmayan “davanın yenileninceye dek işlemden kaldırılmasına” şeklinde karar verilmiş olması yersizdir. Ancak dosya kapsamından, işlemden kaldırılma tarihinden sonraki üç ay içinde davanın yenilenmediği de anlaşılmaktadır.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438’inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1.paragrafında yer alan “3 ay içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, ” ifadesi ile 1. bendin sonunda yer alan ” yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına” ibaresinin silinmelerine, yerlerine sırasıyla “açılmamış sayılmasına” ve “davanın açılmamış sayılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi