Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17127 E. 2013/18849 K. 10.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17127
KARAR NO : 2013/18849
KARAR TARİHİ : 10.10.2013

Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

Hükmün, davalılardan … ile … avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı … avukatının tüm, diğer davalı … avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)Zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır. Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir. Bu çerçevede, Güvence hesabının sorumluluğuda kaza tarihi itibariyle geçerli olan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi limitiyle sınırlıdır.
Eldeki davada, davalı … Hesabının, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası
poliçesindeki limiti kapsamında, hak sahibi Hava Çirpi’ye 11.06.2009 tarihinde 22.517,88 TL ödeme yaptığının anlaşılması karşısında, ödenen tutarlar poliçe limiti ile karşılaştırıldıktan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsizdir.
3-) Kabule göre de; sigorta şirketi yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 ve 99. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa, HGK’nın 17.10.2001 gün ve 915 – 739 ayrıca 08.10.2003 gün 576 – 543 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, gerekli belgeler eklenerek gerçekleştirilen ödeme isteğini içeren muhtıranın tebliğinden itibaren davalı sigorta şirketi lehine 8 iş günü ek ödeme süresi bulunduğu gözetilerek, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse, sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa, dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir.
Dosya içeriğinden, davacı Kurumun, davanın açılmasından önce gerekli belgeleri de eklemek suretiyle ödeme isteğini içeren muhtıra ile davalı … Hesabına başvurmadığı anlaşıldığı gibi, davacı Kurum davalı … yönünden faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınmasını istediği halde, HMK.’nın 26. maddesinde (HUMK.’nın 74. maddesinde) düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi”ne aykırı şekilde, karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı … avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …’na iadesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.