Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17112 E. 2014/9166 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17112
KARAR NO : 2014/9166
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı ve davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, hükmün tefhiminin HMK’nun 294. maddesinde içerir biçimde yapılmadığı, gerekçeli kararın davalı vasisine yöntemince tebliğ edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair itirazlarının reddi gerekir.
2-İş davalarına bakmak üzere ayrı özel mahkeme bulunmayan yerlerde davanın genel mahkemelerde, “özel mahkeme sıfatıyla bakıldığı belirtilmek suretiyle” görülmesi gerekmektedir. Mahkemece, gerekçeli karar başlığında davaya “İş Mahkemesi Sıfatıyla” bakıldığının belirtimemiş olmaması isabetsizdir.
Her ne kadar 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de , söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. Maddesidir.
Davalının, kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasına yönelik Esas sayılı kararında; sanığın (davalının) atılı kasten adam öldürme suçunu sigortalıdan kaynaklanan ağır haksız tahrik altında işlediğinden bahisle cezasından 5237 sayılı Yasanın 29. maddesi uyarınca indirim yapılmış, anılan karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
5237 sayılı Yasanın 29. maddesi haksız tahrik indirimini düzenlemiş olup; anılan madde “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmi dört
./..
-2-

yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” hükmünü içermektedir.
Davalının mahkûmiyetine ilişkin anılan ilamında; davalının, kasten adam öldürme eyleminin cezası, sigortalıdan kaynaklanan haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi ile müebbet hapis cezasından 18 yıla indirilmiştir.
Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan kendine özgü ve bağımsız rücu hakkı niteliğinde olması nedeniyle, tahrik indirim hadlerinin Türk Ceza Yasasının 29. maddede, 1/4 ile 3/4 arasında olduğu, ceza dosyasında 1/4 tahrik indirimi yapıldığı gözetilerek, haksahiplerine bağlanan gelir ve kurumdan getirtilen belgelere göre ödendiği belirgin olan cenaze yardımından oluşan rücu alacağından Türk Borçlar Kanununun 51. ve 52. maddeleri çerçevesinde ¼ oranında indirim yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; Mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu hukuki nitelendirmede hataya düşülerek davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasanın 39. maddesi olduğundan bahisle bağlanan gelirin yarısının davalıdan tahsiline, cenaze yardımına yönelik talebin reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün 1. bendinin tamamen silinerek, yerine, “1-Davanın kabulü ile, 14.284,92TL gelirin tahsis onay tarihinden, 176,19TL cenaze yardımı ödemesinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, 2. bendinde yazılı bulunan “ 650,53” rakamlarının silinerek, yerine, “987,83” rakamlarının yazılmasına, 4. bendinde yazılı bulunan “ 1142,79” rakamlarının silinerek, yerine, “1.735,33” rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.