Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17103 E. 2014/10069 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17103
KARAR NO : 2014/10069
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi : Şarkışla Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 20.02.2013
No : 2008/43-2013/30

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davacı Kurum, davalılar İ.. S.. ve B.. Y.. avukatları ile davalılar H.. K.., Ü.. K.., M.. K.., H.. Ç.., M.. Ö.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi G.. G.. Ç..E.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taraf ehliyeti” başlığını taşıyan 50’inci maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Buna göre taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni hukuktaki haklara ve borçlara sahip olma ehliyeti hak ehliyetini oluşturmakta, gerçek ve tüzel kişiler bakımından geçerli olmaktadır. Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir.

Eldeki dosya kapsamına göre, yargılama esnasında, T.. K..’nın davadan önce vefat ettiğinin anlaşılması üzerine, birleşen 2009/378 Esas sayılı dosya ile Sivas 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03.08.2009 tarihli veraset ilamına istinaden; mirasçı olarak M.. K.. Ö., Ü.. K.., M.. K.., H.. Ç.., S.. E.. aleyhine dava açıldığı ve fakat dosya arasında bulunan nüfus kaydının T.. K..’ya ilişkin düşünceler bölümüne göre, babanın ölümü üzerine dede tarafından tanıma ile üzerine kayıtlı çocuğunun bulunduğunun şerh düşüldüğünün anlaşılması karşısında, vefat eden T.. K.. mirasçıları tereddütsüz belirlenip mevcut çelişki giderilip HMK’nun 124. maddesi gözetilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurum, davalılar İ.. S.. ve B.. Y.. avukatları ile davalılar H.. K.., Ü.. K.., M.. K.., H.. Ç.., M.. Ö.. tarafından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan İ.. S.., B.. Y.., H.. K.., Ü.. K.., M.. K.., H.. Ç.. ve M.. Ö..’a iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.