Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/17049 E. 2014/1975 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17049
KARAR NO : 2014/1975
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

Mahkemesi : Bakırköy 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 06.06.2013
No : 2008/51-2013/405

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, her iki davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyanın tetkikinde; Mahkemece, dinlenen tanıkların, davacının çalışma sürelerine ilişkin net bilgilerinin bulunmadığı, ihtilaflı dönemde, sitede güvenlik görevlisi olarak çalıştığı anlaşılan S.. Y..’ın mernis adresi dışındaki bir adrese yapılan tebliğin iade edildiği, bu nedenle dinlenilmediği, dava konusu dönemde sitede çalışan güvenlik görevlilerinin, sitenin güvenliğinden sorumlu S.. Turizm İnşaat Yönetim Güvenlik Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden sorulmadığı anlaşılmakla, tanık S.. Y..’ın dinlenilmesi için mernis adresine tebliğ yapılmalı, diğer çalışan güvenlik görevlileri de araştırılarak bilgilerine başvurulmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile, daha önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
O hâlde, her iki davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan H.. D..’a iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.