Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/16887 E. 2013/17936 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16887
KARAR NO : 2013/17936
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, trafik iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan masrafların rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan…., …, … avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı …avukatının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalılar … ve … avukatının temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda ; Davacı kurum, 16.01.2007 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan masraflardan oluşan kurum zararının rücuan tahsilini talep etmiş olup; Mahkemece, davalı … aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
a- Davacı Kurum avukatının 18.09.2013 havale tarihli dilekçesi içeriğinden, dava konusu kazada vefat eden…. mirasçıları davalılar … ve … aleyhine açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesine göre davadan feragat kesin bir hükmün sonuçlarını doğurduğu, ancak, Mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davadan feragat edildiğinden ve bu aşamada dahi feragat hakkında karar vermek yetkisi Mahkemeye ait bulunduğundan, feragat yetkisini gösterir belgelerle birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gereği belirgindir.
b- 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
Anılan madde hükmüne göre; “ İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı Kurumca işverene ödettirilir. İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazası veya meslek hastalığı, üçüncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.
Ancak; iş kazası veya meslek hastalıkları sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak her türlü yardım ve ödemeler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kasdı veya kusuru bulunup da aynı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilemez.”
Davaya konu somut olayda; 16.01.2007 tarihinde sigortalı …. sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde iken meydana gelen kaza sonucu, sigortalı sürücü ….’ın vefat ettiği, sigortalı ….’nün ise yaralandığı, hükme esas alınan kusur raporunda vefat eden sigortalı …..’a da kusur verilmesi sebebiyle eldeki davanın, mirasçılar … ve ….’e yöneltildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, davalılar ….. ve … yönünden, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin 3. fıkrası kapsamında, değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar … ve … avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S0NUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan … ve …’e iadesine, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.