Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/16535 E. 2014/7019 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16535
KARAR NO : 2014/7019
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi : İstanbul 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.07.2013
No : 2012/531-2013/485

Davacı, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen yaşlılık aylığına yetecek kadar süreyi, 20.06.2012 günlü borçlanma başvuru tarihine göre belirlenecek borçlanma bedeli üzerinden 3201 sayılı Yasaya göre borçlanabileceğinin tespitini ve borçlanma bedelinin ödenmesi halinde de 01.07.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum’un sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

1968-1969 tarihleri arası yurt içi 565 gün SSK’lı çalışmaları bulunan ve 01.03.2000 tarihinden itibaren Almanya’dan maluliyet aylığı alırken 65 yaşın ikmaliyle 01.03.2012 tarihinden itibaren Almanya’dan yaşlılık aylığı bağlanan 1947 doğumlu davacı, 12.12.2000 tarihi itibarıyla Mülga 403 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca izinle çıkarak Türk Vatandaşlığını kaybetmiştir. 20.06.2012 günlü borçlanma başvurusuyla “sözleşme aylığın tam aylığa dönüşmesine yetecek kadar” Almanya’da geçen yurt dışı sürelerini 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanmak istemiş ve aynı tarihli başvuruyla da tahsis talebinde bulunmuştur. Ancak bu istemlerin, talep tarihinde Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesiyle reddi üzerine de eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen sürelerden istenilen kadarının 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanılabileceğine, borçlanma bedelinin 20.06.2012 borçlanma talep tarihine göre belirlenmesine ve borçlanma bedelinin ödenmesi halinde de tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.07.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan ve tahsis şartlarının varlığını denetlemeden tahsise ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gibi, şarta bağlı olarak hüküm kurulması da isabetsizdir.

Şu halde yapılması gereken iş, davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen sürelerden yaşlılık aylığına yatacak kadar olan kısmını içerecek şekilde ve borçlanma talep tarihinde ki şartlar çerçevesinde yurt dışı borçlanması usulünce sağlanmalı, tahsis koşullarının varlığı halinde borçlanma bedelinin ödenmesini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına karar verileceği gözetilerek yapılacak yargılama neticesine göre karar verilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.