Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/16328 E. 2014/13476 K. 02.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16328
KARAR NO : 2014/13476
KARAR TARİHİ : 02.06.2014

Mahkemesi :Samsun 1. İş Mahkemesi
Tarihi :08.05.2013
No :2011/553-2013/289
.

Dava, 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık aylığı almakta iken 21.05.2004 tarihinde vefat eden sigortalının aylıklarının banka hesabından çekilmeye devam edilmesi nedeniyle oluşan Kurum zararının tahsili için yürütülen ve kesinleşen icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak gerekli görülen yerlerde iş mahkemelerinin kurulacağı, bu mahkemelerin İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği açıklanmış, 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 101. maddesinde de, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği öngörülmüştür.
Ayrıca 6100 sayılı Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu hüküm altına alınmış olmakla görev değerlendirmesinin mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yapılması gerekmektedir.
.Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava irdelendiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişki ile çekişmenin niteliği ve dayandığı hukuki sebep dikkate alındığında, davanın yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41 ve devamı (6098 sayılı Kanunun 49 ve devamı) maddeleri olup, uyuşmazlığın çözümünde 1479 veya 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri olmadığından sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemelerinin görevi bulunmamakta, bu tür davaların, genel görevli mahkemelerde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.