Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/16095 E. 2014/2136 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16095
KARAR NO : 2014/2136
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Mahkemesi :Bursa 5. İş Mahkemesi
Tarihi :20.05.2013
No :2012/285-2013/307

Dava, ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava konusu uyuşmazlık, 21.07.1997 tarihinde vefat eden eşinden 506 sayılı Yasa mezuatına göre 01.09.1997 tarihinden itibaren ölüm aylığı alan davacının, 29.12.2010 tarihinde ölen ve 506 sayılı Yasadan yaşlılık aylığı almakta olan babasından da ölüm aylığı alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin geçiş hükümlerine ilişkin olan 5510 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesidir. Anılan düzenlemede; ”Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümleri uygulanır……”düzenlemesi öngörülmüş olup, böylece 5510 sayılı Yasa öncesi kazanılmış hakların korunması amaçlanmıştır.
Davacının 506 sayılı Yasa kapsamında hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı bağlanma koşulları ise; 506 sayılı Yasa’nın 68. maddesinde düzenlenmiştir.Anılan düzenlemeye göre; 1-Evli olmayan/evli olmakla birlikte boşanan veya dul kalan, 2-Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, 3-Buralardan gelir ve aylık almayan kız çocuklarına hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı bağlanacak olup, aynı maddenin VI. bendinde ise; hak sahibi kız çocuklarına bağlanan ölüm aylığının kesme koşulları düzenlenmiş olup bu koşullar;1-Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışma, 2-Buralardan gelir veya aylık alma, 3-Evlenme hali olarak sınırlandırılmıştır.
Ayrıca VI. bendin son cümlesinde; ”…evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir.’ düzenlemesi öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre, hem kocadan hem de babadan/anadan ölüm aylığı almaya hak kazanılması halinde bu aylıklardan fazla olanının ödeneceği öngörülmekte iken; bu kez Yasa Koyucu tarafından, 9.7.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5386 sayılı Yasa kabul edilerek ile 506 sayılı Yasa ‘ya geçici 91. madde eklenmiştir. Söz konusu düzenleme ile; 6.8.2003’ten önce hak sahibi olan kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; evlenme, Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışma veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık alma hali dışında kesilemeyeceği açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
Geçici 91. maddenin 6. fıkrasına göre ise; 6.8.2003 tarihinden önce ölen sigortalının hak sahibi kız çocuklarının ölüm aylığı bağlanma koşullarını ilk kez ve yeniden 6.8.2003 tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde de, aylık bağlanacağı kabul edilmiştir. Fakat, geçici 91. maddenin son fıkrası ile bu duruma sınırlandırma getirilerek, bu şartların en son 31.12.2005 tarihine kadar yerine getirilmesi halinde, aylık bağlanacağı düzenlenerek sınırlandırılmış, en son 5754 sayılı 2008 Bütçe Kanunu ile de, bu fıkranın 5510 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihine kadar uygulanacağı öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığı altında, her ne kadar davacının eşi 6.8.2003 tarihinden önce ölmüş ise de, babasının 1.10.2008 tarihinden sonra 29.12.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla; hem geçici 91. maddenin son fıkrası, hem de, 5510 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesine göre davacının babası yönünden hak sahipliği sıfatını, 29.12.2010 tarihinde ilk kez kazandığı ve böylece davacı hakkında 506 sayılı Yasa mevzuatının uygulanma imkanı kalmadığı, davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasa’nın 34 ve 54. maddeleri olup, 54. maddenin 5. bendine göre hak sahibinin tercihine göre ana/baba veya eşe ait dosyaların birinden aylık bağlanacağı açıkça düzenlenmiş bulunmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.