YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15938
KARAR NO : 2014/969
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
Mahkemesi : Ankara 19. İş Mahkemesi
Tarihi : 05.04.2013
No : 2012/1163-2013/240
Dava, borçlanma isteminin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali, yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen dönemin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabileceğinden borçlanma isteminin geçerliliği, Alman Rant sigortalılığına giriş tarihi olan 07.12.1984 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak belirlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İnceleme konusu olayda; 5510 sayılı Yasanın 4/1-(a), (b), (c) kapsamında sigortalılık tescili bulunmayan, 07.12.1966 doğumlu davacının, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmamaktadır.
Mahkemece, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, sigorta başlangıcına ilişkin kabulüne dair karar verilmesi, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Ancak, anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, Alman Rant sigortasına giriş olan 18 yaşın ikmal edildiği 07.12.1984 tarihini içerecek şekilde ve borçlanma talep tarihindeki şartlar çerçevesinde yurt dışı borçlanması, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında öngörülen sigortalılık niteliğinde olmak üzere, usulünce sağlanmalı ve borçlanmanın varlığı halinde, sigorta başlangıcına hükmedilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 21.01.2014 günü oybirliği ile karar verildi.