Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/15499 E. 2014/681 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15499
KARAR NO : 2014/681
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Mahkemesi : Ankara 18. İş Mahkemesi
Tarihi : 04.06.2013
No : 2012/660-2013/337

Davacı, çalıştığı iş ve işyeri itibariyle 2005 yılı ve öncesi itibari hizmet süresinin tespiti ile sigortalılık süresine eklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Basım ve gazetecilik işyerindeki çalışma koşulları nedeniyle itibari hizmet süresinden yararlanabilmek için, sigortalının basım ve gazetecilik işyerinde çalışmış olması yanında, 506 sayılı Yasanın Ek 5/II. maddesinin (a-f) işaretli alt bentlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerden birinin de çalışan yönünden gerçekleşmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Davacının, davalı işverene ait işyerindeki çalışmalarının itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçip geçmediğinin tespiti amacıyla, bilirkişi kurulunun katılımıyla yapılan keşif, işverenin sigortalıların bir kısım çalışmalarının geçtiği B..Köyü, Gölbaşı-Ankara adresinde bulunan işyerinde yapılmış olup, ihtilaf konusu dönemde çalışmaların geçtiği tüm işyerlerine yönelik bir tespitin yapılıp yapılmadığı belirlenememiştir.
Hal böyle olunca, davacının, işyeri özlük dosyası ve sigorta sicil dosyası celp edilerek, ihtilaf konusu dönemde çalışılan işyerlerinin adresleri Kurum ve işverenden sorulup belirlenerek, önceki keşiflerin yapıldığı iş yeri haricinde, ihtilaf konusu çalışmaların geçtiği işyerlerinin varlığı halinde, anılan iş yerlerinin fiilen matbaa olarak faaliyette bulunmasa bile, bu işyerlerinde keşif yapılarak, keşifte, davalı işveren ile aynı konuda davası bulunmayan resen belirlenecek bordro tanıkları ile davacı tanıkları dinlenerek, davaya konu dönemde davacının işyerinin hangi bölümlerinde fiilen çalıştığı belirlenerek, birimlerin birbirlerine bağlantı ve uzaklıkları ile bir bölümdeki fiziksel dış etkenlerden diğer bölümlerdeki çalışanların etkilenme dereceleri belirlenip; davacının çalıştığı kısmı gösterir işyeri krokisi de eklenerek, çalışmaların itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir işyeri koşullarında geçip geçmediğinin belirlenmesine yönelik incelemede; yapılan işin niteliği, özellikleri ve buna bağlı olarak hangi olumsuz dış etkenlere maruz kalındığı; gürültü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerdeki çalışma düzeniyle, çalışmanın gerçekleştiği saatler, gürültü düzeyi ve kullanılan maddelerin, insan sağlığı için tehlike düzeyi ölçümleme yöntemiyle ortaya konulduktan sonra, davacının işyerinde çalıştığı birim veya birimlerin koşulları ile yapmakta olduğu işin niteliğine göre hangi zararlı etkenlerden ne şekilde etkilendiği hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulup, davacının itibari hizmet süresinden yararlanması gereken sürenin somut kanıtlara dayalı olarak ortaya konulması gereği üzerinde durulmaksızın, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetsizdir.
3-Kabule göre de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının davalı işyerindeki geçici ve daimi kadroyla çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan itibari hizmet süresinin sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “Davacının 2005 yılından önce de işyerindeki çalışmasının yapılan iş, iş kolu ve çalışma koşulları açısından 2098 sayılı yasa ile eklenen Ek Madde 5 kapsamında geçtiğinin TESBİTİ ile davacının kuruma bu kapsamda bildirilen süreler haricinde davalı işyerinde gerçekleşen 01/10/1998-31/01/2005 tarihleri arasında kuruma bildirilen çalışmasının Mülga 506 sayılı yasanın Ek Madde 5.Hükmün Kapsamında GERÇEKLEŞTİĞİNİN ve bu sürenin hizmet süresine eklenmesi ile ilgili işlemin Ek Madde 6 hükmünü gözetmek üzere kurumca yapılması GEREKTİĞİNİN TESBİTİNE,“ karar verilmesi, ayrıca, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesinin 2. fıkrası gereği 506 sayılı Yasanın Ek 6. maddesinin uygulama kabiliyetinin bulunmadığı gözetilmeksizin hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalıların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.