YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15364
KARAR NO : 2014/1966
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
Mahkemesi :Antalya 4. İş Mahkemesi
Tarihi :20.05.2013
No :2010/345-2013/271
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 26.01.1999-15.01.2003 tarihleri arasında hiç sigortalı gösterilmediğini, 15.01.2003-01.10.2005 döneminde ise çalışması eksik gösterilerek, aylık 11 gün üzerinden prim yatırıldığını belirterek, 26.01.1999-15.01.2003 tarihleri arasında hizmet süresinin tespiti ile 15.01.2003-01.04.2005 tarihleri arasındaki eksik primlerin tespitine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, tanık beyanları ve Antalya 1. İş Mahkemesinin 2006/957 Esas, 2009/370 sayılı kararı esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Belediyenin, Kültürel Hizmetler Daire Başkanlığının hizmetinde saat ücretli statüsünde resim ve heykel eğitmeni kadrosunda çalışmış olan davacının, ay içerisindeki toplam çalışma saatine göre aylık çalışma günü hesaplanmak suretiyle, 15.01.2003 – 2005/3. dönemleri arasında sigortalı hizmet olarak Kuruma bildirimi yapılmış olup; iş bu dava ile davacı, 26.01.1999-01.04.2005 tarihleri arasındaki çalışmalarının tam süreli olarak kabulü ile ayda 30 gün üzerinden bildirim yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacının, işverene karşı açtığı işçilik alacakları davasında, çalışmanın kesintisiz ve tam zamanlı olduğu kabul edilerek verilen hüküm Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş ise de, işçi tarafından açılan işçilik alacakları davasında, Kurum taraf olmadığından, bu kararların ancak güçlü delil niteliğinde olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Davacının çalışmalarının geçtiği belediye, resmi bir işyeri olup, çalışmaların da yazılı belgelere dayandırılması esas olduğundan, dosyadaki resmi belgeler incelendiğinde, davacının 26.01.1999 tarihinden itibaren kısmi süreli olarak çalıştığının sabit olduğu, davacı talebine ilişkin eşdeğer yazılı bilgi ve belgenin de bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, ayda 80 saat çalışma nazara alınarak günlük 7,5 saat üzerinden hesaplama yapılması yerine, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan A.. B..’ne iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.