Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/15009 E. 2013/17232 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15009
KARAR NO : 2013/17232
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 4,b/4. maddesi kapsamında …….. sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanun kapsamında prim borçlarının yapılandırılmasından yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen reddine, kısmen konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dairemizin, 2012/ 22218 – 22475 sayılı bozma ilamına uyulması üzerine yapılan yargılama sonunda, aşamada sigortalılık tespiti talebinin Kurumca kısmen, 6111 saylı Kanun kapsamındaki talebinin tümüyle kabul edildiğinin belirlenmesi karşısında, yazılı şekilde karar verilmiş ise de;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 297. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” yönündeki amir hükme aykırı olarak, sigortalılık talebine dair dava hakkında, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, hüküm fıkrasının 1. bendinde, “Davacının hizmet talebi kurumca kısmen kabul edildiğinden kabul edilen kısım üzerinde KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA”, 2. bendinde ise “Davacının kurumca kabul edilen hizmeti dışında hizmet tespiti davasının REDDİNE” şeklinde hüküm kurulmasına karşın, kısa kararın 2. bendinde, “Davacının Kurumca kabul edilen hizmet tespiti davasının REDDİNE” ifadesinin yer alması isabetsizdir. Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günlü ve 991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.