YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14964
KARAR NO : 2014/1941
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
Mahkemesi : İzmir 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 23.05.2013
No : 2000/632-2013/300
Dava, iptal edilen yaşlılık aylığının geçerli olduğunun tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği gerekçe ile, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1479 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değiştirilen ve yürürlükte bulunan Ek Geçici 6. maddesine göre, “5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen emekli sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı bağlananlar, 1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı dışında sayılırlar. Ancak, bu Kanuna tabi hizmet süreleri, diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler geçerli sayılır.” Anılan düzenleme gereği, yaşlılık aylığı bağlanırken diğer sosyal güvenlik kurumlarına bildirilen Bağ-Kur sigortalılık süreleri geçerli sayılmalıdır.
Davacıya, 20.04.1982 – 30.01.1983, 22.03.1985 – 01.04.1988 tarihleri arasında 3 yıl 9 ay 19 gün zorunlu Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı, 1981 yılı ve öncesine ait 1303 gün zorunlu, 01.05.1989 – 30.04.1997 tarihleri arası 2880 gün isteğe bağlı SSK sigortalılığı esas alınarak, 506 sayılı Kanun kapsamında olmak üzere 01.08.1997 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı; Kurum’un, daha sonra yaptığı incelemede, davacının tahsiste gözetilen sigortalılığa esas alınan vergi kaydının 01.03.1981 – 30.01.1983 , 27.04.1987 – 01.04.1988 tarihleri arası döneme ilişkin olduğunun belirtildiği belgenin sahte olarak düzenlendiği; aslında davacı 01.03.1981- 01.02.1986, 01.01.1994 – 31.12.1994 ve 10.10.1995 – 31.12.1995 tarihleri arası dönemde vergiye kayıtlı olup, bu durumda uyuşmazlık konusu olmayan oda kaydı da gözetildiğinde 20.02.1982 – 11.07.1997 (tahsis talep tarihi) arası dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu esas alınarak, tahsis şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yaşlılık aylığının başlangıçtan itibaren iptal edildiği görülmüştür.
Özellikle ceza davasına ilişkin dosya ve diğer belgelerden, davacının yaşlılık aylığı tahsisi için ibraz ettiği vergi kaydına ilişkin belgenin, gerçekte olandan daha az sürede vergi kaydı olduğu yazılarak gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği; Mahkemenin, hükmün gerekçesinde emsal aldığı başka bir dava dosyasında ise, hiç vergi kaydı olmayan üçüncü kişinin, vergi kaydı varmış gibi belge düzenleyerek sahte sigortalılık süresi kazanmaya çalıştığı gözetildiğinde, iş bu dava yönünden emsal alınamayacağı anlaşılmış olup; Mahkemece, uyuşmazlığın 1479 sayılı Kanunun Ek Geçici 6. Maddesi gereğince inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.