YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14817
KARAR NO : 2014/8321
KARAR TARİHİ : 10.04.2014
Mahkemesi : Manavgat İş Mahkemesi
Tarihi : 04.03.2013
No : 2012/260-2013/53
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı vekiline bilirkişi incelemesi için gerekli masrafların yatırılması için kesin süre verilmiş, davacıya verilen kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesi ile HMK’nun 120. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dava 19.6.2012 tarihinde açılmış olup, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
HMK’nun harç ve avans ödenmesi başlıklı 120. maddesinde;
“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” hükmü getirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “delil ikamesi için avans” başlıklı 324 maddesinde ise “ (1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
(2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü getirilmiştir.
Anılan Kanun’un 325. maddesinde ise; “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için
gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir.” hükmü yer almaktadır.
HMK.’un 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinde ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur. Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı HMK.’un 324. maddesi düzenlemesi karşısında yoktur. Ayrıca, delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir. Diğer yandan örneğin resen hesap raporu alınacaksa giderin 325. maddesi kapsamında değerlendirilmesi isabetli olacaktır.
Öte yandan HMK’nın 267. maddesindeki; ” Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.” düzenleme gereğince bilirkişi olarak birden fazla kişi atanmasına ilişkin kararın gerekçelendirilmesi zorunluluğu vardır.
Tüm bu açıklamaların ışığında somut olaya gelince; dava açılırken gider avansının davacı tarafından yatırıldığı halde, 17.1.2013 tarihinde davacıya, bilirkişi avansını iki hafta içinde ikmal etmesi için kesin süre verilmesine karar verilmiştir. Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ise, gider avansının verilen kesin sürede yatırılmamasının 6100 sayılı HMK’na göre, dava şartı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 12.12.2012 tarih ve 2012/9-1202 Esas, 2012/1218 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; dilekçelerin teatisi aşamasının geçip, tahkikat aşamasında sadece HMK’nun 324 ve 325. maddeleri uyarınca delil avansı istenebilir.Delil avansına ilişkin ihtaratın ise, gerekçesiz olması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.