YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14548
KARAR NO : 2014/430
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
Mahkemesi : İstanbul 9. İş Mahkemesi
Tarihi : 23.05.2013
No : 2009/313-2013/285
Dava, sigorta başlangıç tarihinin 17.01.1981 olduğunun ve 01.02.2009 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.07.1985 tarihinden itibaren toplam 5.092 prim gün sayısı bulunan 01.01.1963 doğumlu davacının, 02.01.2009 günlü tahsis başvurusu, sigorta başlangıcının 01.07.1985 tarihi alınıp reddi üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Öte yandan,320587.34 no’lu “Güneydoğu Kebap Salonu” ünvanlı işyerinden verilen ve 09.04.1981 tarihinde Kuruma intikal eden işe giriş bildirgesinde, davacı sigortalının işe başlama tarihi “17.01.1981” olarak görünmekle birlikte; davalı kurum yazısına göre, sözkonusu işyeri işe başlama tarihinden sonra 01.02.1981 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı gibi, aslı getirtilmeyen işe giriş bildirgesindeki “sigortalının işe alındığı tarih” bölümünde yer alan “17.01.1981” yazılı tarihin oynama ve düzeltme izlenimi verdiği görünmektedir.
Sigortalılığın zorunlu, kişiye bağlı, devredilemez niteliği gereğince bu tür davaların kamu düzenine ilişkin olduğu açık ve özel bir duyarlılıkla çözümlenmesi zorunludur.Yöntemince düzenlenip süresinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de, fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur ve fiili çalışma saptanmadıkça, sadece hizmet akdine dayanılması halinde dahi sigortalılık söz konusu olamaz. Bu kapsamda fiili çalışmanın varlığının hangi kanıt ve olgularla belirleneceği üzerinde durulmalıdır. İşe giriş bildirgesi Kuruma verilmesine karşın yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun konu ile ilgili 16.06.1999 gün ve 510/527, 30.06.1999 gün ve 549/555, 05.02.2003 gün ve 35/64, 15.10.2003 gün ve 634/572, 24.11.2004 gün ve 538/621, 01.12.2004 gün ve 629/641 sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği gibi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, yaptırılacak grofolojik inceleme sonucuna göre bildirgedeki imza ve varsa fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı, bildirge Kuruma teslim edildiğinde davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olduğu ve bu numaranın sigortalının daha sonraki yıllarda gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı belirlenmeli, aslı getirlecek bildirgede bir tahrifat ve düzeltmenin yapılıp yapılmadığı usulünce incelenmeli, işyerinin sigortalının işe başlama tarihinden sonraki bir tarihte yasa kapsamına alınmış olmasının nedenleri üzerinde durulmalı, bulunabildiği takdirde, sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile, aynı çevrede iş yeri olan işveren veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler yöntemince saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde yöntemince araştırılarak, elde edilen bilgi ve belgelerin tanık anlatımlarında belirtilen olgularla örtüşüp örtüşmediği de irdelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.