Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/14426 E. 2013/18851 K. 10.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14426
KARAR NO : 2013/18851
KARAR TARİHİ : 10.10.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Asıl dava; yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıkları nedeniyle Kuruma borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise; itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde hak sahibince açılan asıl davanın kabulüne, Kurum tarafından açılan birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı-birleşen davanın davacısı … avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … arafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece verilen ilk hükmün, Dairemizin temyiz denetimi sonrasında 29.05.2012 gün ve 6470/9957 sayılı ilamla bozulmasından sonra, … tarafından hak sahibi davacı ile boşandıktan sonra yeniden evlendiği eşine karşı itirazın iptali davası açılmış, davaların birleştirilmesinden sonra, mahkemece, Dairemizin anılan ilamına uyularak, iki polis memurunun imzasını içerir soyut kolluk tunağı ile yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamında belirtilen inceleme ve araştırmanın gereği gibi yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece; davacı-birleşen davanın davalısı, eşinin boşandıktan sonra annesiyle birlikte … Köyünde ikamet ettiğini beyan ettiğinden, ihtilaf konusu dönemde gerek … Köyünde, gerekse tarafların birlikte yaşadıkları iddia edilen…Mahallesi’nde görev yapan muhtar ve azalardan kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı; 06.04.2010 tarihli sosyal güvenlik kontrol memuru raporunda fiili olarak beraber yaşamaya ilişkin bilgileri bulunduğu belirtilen…Apartmanı’nın 5. katında oturan apartman yöneticisi, polis memuru olan eski yönetici ile yan komşu Ramazan’ın kimler oldukları tespit edilerek, bilgi ve görgülerine başvurulmalı; varsa, anlatımlar arasındaki çelişkiler giderilmeli;
sadece kolluk görevlilerinin imzasından ibaret olmayacak ve ihtilaf konusu dönemi kapsayacak şekilde, gerek … Köyü’ne, gerekse…Mahallesi’ne yönelik ayrıntılı kolluk araştırması yapılmalı; davacının, boşandığı eşiyle 04.03.2010 tarihinde yeniden evlenmesine ilişkin olgunun eldeki davaya etkisi üzerinde durulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.11.2012 gün, 2012/21-1164 E. ve 2012/769 K.; 27.02.2013 gün, 2012/10-1152 E. ve 2013/284 K.; 24.04.2013 gün, 2012/21-1404 E. ve 2013/578 K.; 15.05.2013 gün, 2012/10-1485 E. ve 2013/707 K.; 31.05.2013 gün, 2012/10-1709 E. ve 2013/808 K.; 14.06.2013 gün, 2012/21-1695 E. ve 2013/844 K.; 26.06.2013 gün, 2013/10-27 E. ve 2013/878 K.; 03.07.2013 gün, 2013/10-48 E. ve 2013/1031 K.; 03.07.2013 gün, 2013/10-50 E. ve 2013/1032 K.; 11.09.2013 gün, 2013/10-174 E. ve 2013/1074 K. sayılı kararlarında da aynı hususlar vurgulanmıştır .
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı-birleşen davanın davacısı … avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.