Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/14373 E. 2014/9948 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14373
KARAR NO : 2014/9948
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi :Balıkesir 1. İş Mahkemesi
Tarihi :02.05.2013
No :2012/545-2013/325

Dava, zamanaşımı nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, isteği yazılı biçimde kısmen karar altına almıştır.
Hükmün, davacı avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Mustafa Taş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı avukatı ile davalı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür. Bu durumda, zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurum alacakları, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir, bu bağlamda zamanaşımının kesilmesi ve durmasına ilişkin hallerde de Borçlar Kanununun 132 ve devamı maddeleri uygulanacaktır.
08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise 6183 sayılı Kanunun “Tahsil Zamanaşımı” başlığını taşıyan 102 ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir.
Öte yandan 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin 5. fıkrasına eklenen ibare ile “kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi ile birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı” hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, asıl davada davaya konu edilen 2005/14819-14820-14821 takip no’lu ödeme emirlerine konu borç, dava dışı limitet şirketin 2004/1-2005/5. aylara ait prim borcuna, 2005/14822-14823 takip no’lu ödeme emirlerine konu borç ise idari para cezasına ilişkindir. Keza, birleşen 2012/549 Esasta davaya konu edilen 2007/11814 takip no’lu ödeme emriyle 2012/547 Esasta davaya konu edilen 2007/……. takip no’lu ödeme emirleri de 2004/1-8. aylara ait idari para cezasına ilişkindir. Şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan davacı, 19.06.2003 tarihinden beri faaliyette bulunan prim borçlusu limitet şirketin kurucu ortağı olup, 19.08.2004 tarihli Ortaklar Kurulu kararı ve 06.09.2004 tarihli noter hisse devir sözleşmesi ile tüm hissesini devredip ortaklıktan ayrılmış ve keyfiyet 01.10.2004 tarihli sicil gazetesiyle ilân edilmiştir. Asıl davaya konu edilen ödeme emirleri toplu olarak 02.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, dava süresinde ve 09.08.2012 tarihinde açılmıştır. Birleşen 2012/549 ve 547 Esasta dava konusu edilen 2007/11814 ve 11788 takip no’lu ve idari para cezasına ilişkin ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin belgeye dosyada rastlanmamıştır.
Mahkeme, birleşen 2012/547 ve 549 Esas sayılı dosyalar yönünden herhangi bir değerlendirme yapmadığı gibi, olumlu ya da olumsuz bir karar da vermemiştir. Asıl dava yönünden ise, idari para cezasına ilişkin ödeme emirleri de dahil olmak üzere 2004/1-6. aylara ilişkin borçlar yönünden 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle iptallerine, 2004/7 ve 8. aylara ilişkin borçlar yönünden 06.07.2004 yürürlük tarihli 5198 sayılı Yasa kapsamında 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolmadığından bahisle bu aylara yönelik iptal istemlerinin reddine ve reddedilen kısım yönünden %10 tazminata hükmedilmesine, 2004/10-12. aylar ile 2005/1-5. aylara ilişkin borçlar yönünden hisse devri nedeniyle ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir.
Mahkemece, idari para cezasına ilişkin tahakkukların 506 sayılı Kanunun 140. maddesi kapsamında kesinleşip kesinleşmediği yöntemince araştırılıp belirlenmeli, keza tahakkuk ve tebliğ tarihlerine göre zamanaşımı süreleri dikkate alınmalı ve 506 sayılı Kanunun 140. maddesi kapsamında başlatılmış bir prosedür varsa sonucu beklenmeli, keza, birleşen 2012/547 ve 549 Esas no’lu dosyalara konu idari para cezasına ilişkin ödeme emirleri yönünden de bu çerçevede olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.
O hâlde; davacı avukatı ile davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.