Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/14273 E. 2014/6286 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14273
KARAR NO : 2014/6286
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

Mahkemesi :İzmir 2. İş Mahkemesi
Tarihi :18.04.2013
No :2011/464-2013/129

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dava; 14.07.2010 tarihinde davalı F.. Y..’ın sevk ve idaresindeki aracın yoldan çıkarak takla atması sonucu yaralanan sigortalılara yapılan tedavi gideri ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir.
Anılan maddenin dördüncü fıkrası, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir.
Üçüncü kişinin rücu alacağından sorumluluğu kusur sorumluluğu esasına dayanır. Bir başka ifadeyle; üçüncü kişi, ancak kusurlu bir hareketinin varlığı halinde rücu alacağından sorumludur.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın üçüncü kişinin kusuru sonucunda meydana gelmesi halinde rücu edilecek miktar ise; sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemelerin tümünün, bağlanacak gelirlerin ise başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, kusur karşılığından oluşmaktadır.
Davaya konu somut olayda, olay nedeniyle jandarma tarafından tutulan kaza tespit tutanağında sürücü F.. Y..’ın birinci derece ve tamamen kusurlu olduğunun belirlendiği, ancak trafik polis memurundan alınan ve hükme esas kabul edilen kusur raporunda; davalı sürücü F.. Y..’ın % 40, sürücüsü ve plakası belli olmayan otobüs şöförünün % 60 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde Mahkemece, şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ceza dosyasındaki deliller de birlikte değerlendirilerek öncelikle, trafik kazası olayının nasıl gerçekleştiği hususundaki somut olgu hiçbir tereddüt oluşturmayacak şekilde belirlenmeli, kaza tespit tutanağı ve kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla belirlenen olguya göre, trafik kusur uzmanı kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, kusur raporu aldırılmalı toplanan kanıtlar hep birlikte değerlendirilip sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; 1- Tedavi giderleri kapsamındaki Kurum talebine ilişkin davanın, yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin, davadan önce 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. maddeleri hükmü uyarınca ortadan kalkması nedeniyle, tedavi giderleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, davanın konusu kalmadığına şeklinde karar verilmesi,
2- Geçici iş göremezlik ödemeleri yönünden davanın kısmen kabul edilmesine rağmen, avukatla temsil edilen davalılar lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmemesi ve kabul ret oranına göre yargılama giderine hükmedilmemesi isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılara iadesine, 19.03.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.