Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/14272 E. 2014/7752 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14272
KARAR NO : 2014/7752
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

Dava, rücuen tazminat ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı ve davalılardan … tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 28.12.2007 tarihli trafik kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 39. maddesidir.
Davacı Kurum tarafından, trafik kazası sonucu sigortalılara yapılan tedavi giderlerinin rücuen tazminini istenmiştir.
Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, yine tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 13.03.2013 gün sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, trafik kazası sonucu genel sağlık sigortalısına yapılan sağlık giderlerinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi limiti kapsamında kalan kısmı için, 6111 sayılı Kanununun 59.maddesi ile 2918 sayılı Kanunu’nun 98.maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren, sigorta şirketlerine, sürücü ve işletene karşı, Kurumun rücu hakkının sona erdiğinin kabulü gerekir.
./..
-2-

Ancak, sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanlar bu haktan yararlanamazlar. Diğer taraftan, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek, davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi, davalı … şirketleri yönünden 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. maddeleri gereği sonradan yürürlüğe giren kanunla dava konusu alacak talep edilebilir olmaktan çıktığı için, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması, ayrıca dava tarihinden sonra ortaya çıkan bu durum karşısında davacı Kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1 pargrafında yer alan “davalılar … ve” ibaresinin ve “müştereken ve müteselsilen” ibarelerinin silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına, 2. paragrafına “Davalılar ” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve …” kelimelerinin yazılmasına, aynı paragrafta yer alan” “davanın reddine” sözcüklerinin silinmesine, yerine “davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” sözcüklerinin yazılmasına, karar ve ilam harcına ilişkin 3., yargılama giderine ilişkin 4. ve vekalet ücretine ilişkin 5. paragraflarında yer alan davalılar … ve ” ibaresinin ve “müştereken ve müteselsilen” ibarelerinin silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına yine davalılar lehine vekalet ücretine ilişkin son paragrafının silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı …’den alınmasına, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.