YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14232
KARAR NO : 2014/2167
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
Mahkemesi :Ankara 18. İş Mahkemesi
Tarihi :16.05.2013
No :2008/128-2013/230
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır bu nedenle, Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Husumet konusu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187. maddesinde (HMK 116) yer alan ilk itirazlardan olmadığından, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi, gerek, mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile, “işveren; …sigortalıları çalıştıran… kişiler…” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
Davaya konu somut olayda; davacı tarafından imzalanarak teslim alınan ürün teslim fişlerinde, dava dışı P.. Kimya Limited Şirketi’nin ambleminin bulunması ve davacı tanığı A.. U..’nun kendisinin davalı şirketin Ankara bayiisi olduğunu ve davacının 10.07.2007- 27.01.2008 tarihleri arasında yanında çalıştığına ilişkin beyanı gözünde bulundurularak, sigortalıyı çalıştıran işverenin tespit edilerek, işverene HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle, husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, işverenin göstereceği deliller toplanmalı; bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan Ş..Tıbbi Cihazlar Med. Kim. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.