YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14145
KARAR NO : 2014/9627
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
Mahkemesi :Zonguldak 2. İş Mahkemesi
Tarihi :07.05.2013
No :2012/209-2013/225
Dava, yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 20.04.1992 tarihinde kesinleşen davalıya, 26.11.1991 yılında yaşamını yitiren 506 sayılı Kanun hükümlerine tabi sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2011 yılında gerçekleştirilen işlemle başlangıç tarihi itibarıyla kesilerek, 23.10.2008 – 22.09.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada mahkemece gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurlarınca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, 1992 yılında boşanma gerçekleşmesine karşın ilgililerin uyuşmazlık konusu dönemde nüfus müdürlüğü ve il seçim kurulu yazılarına göre aynı binada ancak ayrı dairelerde ikamet ettiklerinin kayıtlı olmaları, Kurumca gerçekleştirilen aylık iptalinden sonra davalının boşandığı eşinin kayıtlı yerleşim yerini değiştirmesi, kayıtlı oldukları iki katlı iki daireli binanın su aboneliğinin davalının boşandığı eşine, elektrik aboneliğinin davalıya ait olması, mahallenin muhtarının beyanı, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin fiili birlikteliklerinin varlığı belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, özellikle muvazaanın da kanıtlanmadığı yönündeki hatalı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.