Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/14050 E. 2014/732 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14050
KARAR NO : 2014/732
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

Mahkemesi : Konya 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 30.04.2013
No : 2010/749-2013/319

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki dava dosyasına konu olayda; 28.10.2011 tarihli oturumda, davacı vekiline, gider avansını yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği ve 30.04.2013 tarihli oturumda dosyada bulunan avansa bakıldığında 163,25 TL avansın bulunduğunun görüldüğü ve dosyanın bilirkişiye gönderilmediğinin anlaşıldığı belirtilerek gider avansı yatırılması için anılan süreye uyulmadığı gerekçesi ile, hüküm kurulduğu görülmekle; davada uygulanması gereken yasal düzenleme, usul işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesinin, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmü gözetildiğinde, delil takdirini de içeren hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözülmesi gereken konularda bilirkişi incelemesine gidilemeyeceği için, eldeki davada, imza incelemesi ve benzeri özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâller dışında bilirkişi incelemesine de gidilemez.
Hal böyle olunca, davanın yasal dayanağının 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi delaletiyle 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olduğu, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek; hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.