Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/14011 E. 2013/16778 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14011
KARAR NO : 2013/16778
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi gereğince rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde dahili davalı….. yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan … ve … avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalılar … ve … avukatlarının tüm, davacı Kurum avukatının ise aşağıdaki bendin Kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas, 2006/106 Karar numaralı kararı ile iptal edilmiş olup, Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanması zorunludur. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten sonra 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33’üncü maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir kanun maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava tarihi itibarıyla yürürlükteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, söz konusu iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum karşısında kısmen reddine karar verilmesinde tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yargılama sonunda davacı Kurum davada kısmen haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip vekil ile temsil olunan davalılar yararına avukatlık ücreti belirlendikten sonra Kurumun anılan ücret yönünden sorumluluğuna karar verilmiş olması, yine yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre paylaştırılmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince temyiz edenin sıfatına göre düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasının davalılar yararına vekalet ücretine ilişkin (5) numaralı bendinde yer alan ” … ve…” sözcüklerinin silinmesine, (6) numaralı bendinin olduğu gibi hüküm fıkrasından çıkarılmasına; yargılama giderlerini düzenleyen (7) numaralı bendinde yer alan, “…davanın kabul-red oranı dikkate alınarak hesaplanan 592,23 TL’nin davalı … dahili davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,” ibarelerinin silinerek, yerine, “…davalılar ile dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,” sözcüklerinin yazılmasına, diğer bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan … ve …’tan alınmasına, 19.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.