Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/13955 E. 2014/39 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13955
KARAR NO : 2014/39
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

Mahkemesi : Kayseri 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 02.04.2013
No : 2012/136-2013/193

Dava, davalılardan işverene ait işyerinde 01.05.1982 – 30.05.1982 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçe ile, isteğin reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dava 5510 sayılı Kanun’un Geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, Mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

506 sayılı Yasanın 60/G maddesinde “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı Kanunun Geçici 54. maddesinde, 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanların haklarının saklı olduğu belirtilmiştir.

Davacı için, davalılardan işverene ait işyerinden 01.05.1982 tarihinde işe başladığına ilişkin 18.05.1982 tarihinde Kuruma verilen imzalı işe giriş bildirgesi bulunduğu; davacının hizmet cetvelinden 01.06.1983 01.03.1986 tarihleri arasında davalı yerden sigortalı olarak bildirildiği anlaşılmaktadır.

Davacının doğum tarihi 15.01.1966 olup, Mahkemenin, tespiti istenilen dönemde davacının 16 yaşında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilip, ayrıca, ödenmiş olması durumunda, bildirilen sürenin prim gün sayısına ekleneceğine ilişkin yaklaşımı kendi içinde çelişkili olduğu gibi; işyerinde verilen 1982/2. dönem bordrosunda ismi bulunan tanık M.. Ş.. ve diğer dinlenen tanıkların beyanlarından, davacının, uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı anlaşılmakta olup; Mahkemece, davacının, tespiti istenilen sürede çalıştığı kabul edilmeli; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi gereğince, sigorta başlangıcının 18 yaşın doldurulduğu 15.01.1984 tarihi olacağı gözetilerek, tespitine karar verilecek süreye ilişkin primlerin prim gün sayısına eklenmesi gerektiği belirtilmelidir.

2-Kabule göre de; davanın reddedilmesi nedeniyle hükmü temyiz eden davalı SGK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı ve davalılardan Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.