YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13896
KARAR NO : 2014/4538
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 6111 sayılı Kanunun prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlerinden yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalı süreleri uyuşmazlık konusu olan davacının, 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma hükümlerinden yararlandırılmak için davalı Kuruma süresinde yaptığı başvurunun, anılan Kanunun 14/2. maddesinde, “Bu madde ile 12 nci ve 13 üncü madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.” hükmü ile 20/5. maddesinde yer alan “a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği halde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.c) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez.” düzenlemesi uyarınca davalı Kurum tarafından reddedildiği ve davacının 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığının
.süre ve niteliği ancak bu konudaki Mahkeme kararının kesinleşmesiyle belirlenebilmiş ve yapılandırma koşulları değerlendirilebilmiş olduğundan davalı Kurumun ilk işlemlerinde açık hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, Dairemizin 01.10.2012 gün ve 2012/ 2139-16916 sayılı onama ilamı ile kesinleşen 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalı sürelerine ilişkin ilk davanın açıldığı tarihte (20.5.2011) 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girmiş olduğu, anılan davada, sigortalılık talebi ile birlikte, bağlantılı bulunan 6111 sayılı Kanunun prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlerinden yararlandırılması gerektiğinin tespiti isteminde bulunulmadığı, öte yandan; Avukatlık Kanunu’nun 164’üncü maddesinin Avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade etmekte olduğuna ilişkin hükmü ile işbu davanın açıklanan mahiyeti, davacı vekilinin harcadığı emek ve mesai ile hak ve nesafet ilkeleri nazara alınarak, dilekçe yazım ücreti takdir edilmesi gerekirken, fazla vekâlet ücreti tayini usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 4 .bendinde yer alan “ 1.320 TL vekalet ücretinin” ibaresinin silinerek, yerine, “ 245 TL. dilekçe yazım ücreti ” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.