YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13632
KARAR NO : 2014/5867
KARAR TARİHİ : 14.03.2014
Mahkemesi :Kayseri 1. İş Mahkemesi
Tarihi :16.05.2013
No :2011/494-2013/356
Davacı Kurum, yersiz olduğunu belirterek, davalıya ödenen yaşlılık aylıklarının istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalıya, 506 sayılı Kanun kapsamındaki zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılık süreleriyle, borçlandığı askerlik süresi gözetilerek, salt Türkiye’deki sigortalılığı ile 01.07.1995 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan yaşlılık aylığının, Türkiye’deki isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin bir kısmı ile Avusturya’daki çalışmaların çakıştığı gerekçesiyle, çakışan isteğe bağlı sigortalılık süreleri, bunun sonucunda da yaşlılık aylığı tahsisi iptal edilip, 01.07.1995 – 25.03.2010 tarihleri arasında ödenen aylıkların tamamının borç çıkarılıp, iş bu dava ile istirdadının istenildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan Mülga 506 sayılı Kanunun 85. maddesinde belirtilen “Her hangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna” deyimiyle Türkiye’deki sosyal güvenlik kuruluşlarının amaçlandığı, bu durumda gerek sosyal güvenlik sözleşmesi yapılan ülkelerde (ikili antlaşmalarda aksine hüküm bulunmadıkça) gerekse sözleşme yapılmayan ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının Türkiye’de isteğe bağlı sigortalı olabilecekleri ve bu nedenle yurtdışındaki çalışma süresiyle çakışan isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğu gözetildiğinde, davalıya bağlanan yaşlılık aylığı tahsisi yerinde olup; aksinin kabulü ile, ödenen aylıklar yersiz kabul edilip istirdadına karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Kabule göre de; 5510 sayılı Kanunun 96/a maddesi gereğince, Kurum’un tespit işleminden geriye doğru 10 yıl geçmiş olan ödemelerin istirdadına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi de, hatalı bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 14.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.