Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/13517 E. 2014/7098 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13517
KARAR NO : 2014/7098
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi :Antalya 3. İş Mahkemesi
Tarihi :03.07.2012
No :2010/442-2012/366

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı sigorta şirketi avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakim tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, trafık-iş kazası sonucu yaralanan sigortalı için yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle oluşan Kurum zararının, 506 sayılı Yasa’nın 26/2. maddesi uyarınca, davalı sürücü ve Güvence Hesabından teselsülen tahsili istemine ilişkindir.
Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren,6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile; bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de, yine, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.

Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve sürücülerin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanlar, bu haktan yararlanamazlar. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden, poliçe limitini aşan kısım için sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Tedavi giderine ilişkin Kurumun isteminin, davalı sigorta şirketi bakımından yasa hükmü gereği konusuz kaldığı belirgindir.
Diğer taraftan, davacı Kurum geçici iş göremezlik ödemeleri yönünden talebe konu tutarın tamamının 27.2.2010 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından Kurum hesabına yatırıldığını bildirdiği halde; ödemenin, mahkeme tarafından, dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, mahkemece, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi gerekmektedir.Sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcı, gerekli belgeler eklenerek 2918 sayılı Kanun hükümlerine göre sigorta şirketine başvurulmasına karşın 8 iş günü içinde ödeme yapılmadığı takdirde, bir sonraki, gün olduğu belirgindir.Hiç başvurulmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise, temerrüt tarihinin; varsa, icra takibi tarihi, yoksa, dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.Temerrüt tarihi belirlendikten sonra, faiz yönünden irdeleme yapılmalı ve sigorta şirketi bakımından, davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı sigorta şirketi avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı sigorta şirketi’ne iadesine, 27.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.