YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13469
KARAR NO : 2014/4421
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
Mahkemesi : Tavas Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 30.01.2013
No : 2011/265-2013/39
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine, temyizin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, 06.06.2011-17.08.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tek davacı tanığının beyanı esas alınarak kabul kararı verilmiş ise de, mahkeme kararı, eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Eldeki somut olayda; davacının, talep ettiği dönem içinde 18.06.2011 tarihinde dava dışı 1097739 sicil nolu işyerinden bir gün bildiriminin bulunduğu görülmekle, dava dışı ve davalı işyerlerinin davalı Kurum nezdindeki işyeri sicil dosyası ve dönem bordroları celbedilmeli, bordro tanıkları dinlenilmeli, bu işyerleri arasında ilişki olup olmadığı ve işyerlerinin çalışma alanları tespit edilerek davacının aynı süre içinde her iki işyerinde de çalışıp çalışmadığı belirlenmeli, davalı işyerinde yapılan müfettiş incelemesi bulunup bulunmadığı ve davalı işyerinin kapsam ve kapasitesi Kurumdan araştırılmalı, bu tür davaların nitelikleri gözetilerek gerektiğinde re’sen araştırma yoluna da gidilerek uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsayan bordro tanığı dinlenilmeli, talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde, sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da, bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa, çelişki giderilmeli sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin sadece işverenden tahsiline karar verilmesi isabetsizdir.Zira, sigortalı hizmetlerin saptanmasına yönelik davalarda elde edilecek hükmün sigortalılık hakları yönünden uygulayıcısı konumundaki davalı Kurum tarafından yerine getirilebilmesi için, Kurumun işverenle birlikte (pasif) mecburi dava arkadaşı ve yasal hasım konumunda olduğu doktrin ve Yargıtay tarafından kabul edilmiş bir ilkedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.