YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13396
KARAR NO : 2014/9638
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
Mahkemesi :İstanbul 5. İş Mahkemesi
Tarihi :16.05.2013
No :2012/111-2013/349
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava konusu somut olay, davalının işyeri olan eczane ile davacı kurumun aralarındaki protokol gereği sözleşmeli olarak çalıştıkları, 09.08.2006 tarihinde sehven kurum tarafından eczane hesabına 22.217,92 TL ödemede bulunulduğu, yapılan yanlışlığın fark edilmesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye (protokol) aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar
Kanunu’nun 96 ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararları bu yöndedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, mahkeme tarafından öncelikli olarak görev yönü üzerinde durularak, karar verilmesi gerekirken ; işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.