Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/13244 E. 2013/17914 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13244
KARAR NO : 2013/17914
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacıların ödeme emrinin iptaline dair davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle isteklerin kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar Avukatlarınca istenilmesi ve davacılar Avukatları tarafından duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.09.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacı … adına Av. … ve duruşmalı temyiz eden birleşen dosyanın davacısı … adına Av. … ve…… ile karşı taraf adına…….geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan Avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Davalı …….. Başkanlığı tarafından, davacılar aleyhine dava dışı şirketin borçları nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapıldığı, prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi alacakları için ödeme emirleri tebliğ edildiği, tebliğ edilen ödeme emrinin iptalinin yasal süresi içinde açılan bu dava ile istendiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun hükümleridir. 506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kamu alacakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Kurumca tahsil edilecektir. Aynı maddenin 12. fıkrasına göre de; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip,
sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
506 sayılı Kanun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 106 ıncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, 01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında, 5510 sayılı Kanunun 88 inci Maddesinin 1 inci fıkrasında “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların prime esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar öder”, yirminci fıkrasında “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” şeklinde paralel düzenlenme getirilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, haklı sebep olmaksızın süresinde ödenmeyen prim alacaklarından tüzel kişiliğe haiz işverenin üst düzey yönetici ve yetkililerinin işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. Maddesi olmadığından, olayda anılan maddede yer alan tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması koşuluyla kanuni temsilcilerin sorumlu olacağına ilişkin düzenlemenin somut olayda uygulama yerinin bulunmamasına, borçlu şirkete ait olup, şirket borçlarına karşılık teminat olarak gösterilen uçakların, davalı Kurum tarafından haczedilmesi ve paraya çevrilmemiş olmasının, davacılar yönünden haklı sebep olarak kabulünün mümkün bulunmamasına göre, davacılardan … ile davalı ….. Başkanlığının tüm, davacı …’in aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine;
2-…..’nin 2004/9-2008/11. aylarına ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle, yönetim kurulu üyesi olan davacıya 2124 takip kart nolu ödeme emri gönderilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 317. maddesi uyarınca; bir A.Ş.’in idare ve yönetimi aynı zamanda karar organı olarak, yetkili idare meclisince yerine getirilmektedir. Her iki hükmün birlikte değerlendirilmesi durumunda; bir A.Ş. yönünden primlerin ödenmesinde, sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için bu kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi unvan taşıması veya imza yetkisine sahip üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekir. Bunun dışında kalan ve şirketin idare veya mali işlerinde doğrudan söz sahibi veya yetkili olmayan, karar organında yer almayan kişilerin işverenle müşterek sorumluluğu düşünülemez. Şirkette görevli bir kimsenin belli konularda imza sahibi olması da bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz.
Dava konusu olayda, 15.06.2004 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile davacı …’in borçlu şirkete genel müdür olarak atandığı, şirket Genel Müdürü …, …. veya …..’ın şirket ünvanı altına atacakları müşterek imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıkları, davacının 01.09.2005 tarihi itibari ile genel müdürlük görevinin sona erdiği anlaşılmış olup, Hukuk Genel Kurulunun 18.02.2009 gün ve 2009/10-36 E., 2009/82K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, üst düzey yönetici olduğu dönemlerde, ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetildiğinde, 506 sayılı Kanunun 80. maddesi uyarınca 2005 yılı 7. ayına ait borçların 8. Ay; 8. ayına ait borçların 9. ay içinde ödenmesi gerektiği hususu da gözönünde tutularak, davacının; 2004/9. ay ile 2005/7. Ayları arasındaki ait borçlardan sorumlu olduğunun kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu 2005 yılı 8. Ay borçlarından da davacının sorumlu olduğuna karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, birleşen dosyanın davacısı … Avukatı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalı Kuruma yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacı …’e iadesine, 01.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.