Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/13177 E. 2013/20887 K. 11.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13177
KARAR NO : 2013/20887
KARAR TARİHİ : 11.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesinin 2. fıkrası olup, davalının anılan yasal düzenleme kapsamında sorumlu olduğu belirgin ise de, davalı Güvence Hesabının; Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihinde geçerli olan sorumluluk limiti ile sınırlı olmasına rağmen, davalının sorumlu olduğu tutarın tespitinde kaza tarihinde geçerli olan sorumluluk limiti aşılarak hüküm kurulması;
3-Davalı yönünden faizin başlangıç (Temerrüt) tarihi belirlenirken; ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98,99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliğinin 12,13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa, HGK’nun 17.10.2001 gün ve 915 – 739 ayrıca 08.10.2003 gün 576 – 543 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, gerekli belgeler eklenerek gerçekleştirilen ödeme isteğini içeren muhtıranın tebliğinden itibaren davalı lehine 8 iş günü ek ödeme süresi bulunduğu gözetilerek, davalının temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse davalının temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; davalı aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Eldeki davada, yargılama aşamasında, davacı Kurum tarafından davalı
Güvence Hesabına müracaat edildiğine dair bilgi ve belgenin ileri sürülmemiş olması karşısında, davalı yönünden faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olan 08.07.2002 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının ilk 6 paragrafının silinerek yerine; “davanın kısmen kabulü ile 1500,00 TL. gelirin ilk peşin sermaye değerinin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir olunan 440,00 TL. avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 452,07 TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, alınması gereken 89,10 TL. nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı kurum tarafından 14/11/2005 tarih 2005/8993 esas 2005/11495 karar sayılı bozmadan evvel yapılan tebligat masrafı 16,00 TL, müzekkere masrafı 34,20 TL, dosya gönderme masrafı 25,00 TL, bilirkişi ücreti 160,00 TL olmak üzere toplam 235,20 TL, bozmadan sonra yapılan tebligat gideri 40,00 TL, müzekkere masrafı 60,80 TL, bilirkişi ücreti 100,00 TL olmak üzere toplam 200,80 TL, 14/06/2010 tarih 2010/7994 esas 2010/8597 karar sayılı bozmadan sonra yapılan tebligat gideri 16,00 TL, bilirkişi ücreti 200,00 TL, müzekkere masrafı 8,00 TL olmak üzere toplam masraflar 224,00 TL olmak üzere genel toplam da 660,00 TL. yargılama giderinden kabul ret oranına göre taktiren 164,14 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.