YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13142
KARAR NO : 2014/7330
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
Mahkemesi : Samsun 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 22.03.2013
No : 2012/107-2013/201
Dava, 1997–2001 tarihleri arasında çakışan 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmlar dışlandıktan sonra kalan sürelerde de 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun ve 01.01.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne davacının 01.05.1998–31.12.2001 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, aylık bağlanması talebinin ise reddine, karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının tüm, davacı avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi hükümleri gereğince, mülga 2926 sayılı Kanunun 2, 6, 9 ve 10. maddeleridir.
2926 sayılı Kanunun 2.maddesinde, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3.maddenin b bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların, Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
Kanunun 3.maddesinin b bendinde “Tarımsal faaliyette bulunanlar: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar” olarak tanımlanmıştır.
2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3.maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlar yönünden tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir.
Davaya konu, somut olayda; davacının, 07.07.1997 – 05.11.1997, 03.08.1998 – 21.12.1998, 01.04.1999 – 31.05.1999, 21.07.2000 – 25.10.2000 ve 08.12.2001–13.01.2002 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalı çalışmaları nedeniyle davalı Kurumca 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının devam etmediği gerekçesi ile bu tarihler sonrasındaki 01.06.1999–30.06.2000 ve 26.10.2000–30.04.2001 tarihleri arasında 2926 sigortalısı olmadığı ve giderek yaşlılık aylığı için gerekli olan şartları taşımadığı gerekçeleriyle, aylık talebinin reddine yönelik kurum işleminin iptali ve tahsis istenmekte olup, mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde davacının 506 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında boşta kalan dava konusu süreler yönünden 2926 sayılı Kanuna tabi tarım sigortalılığının hangi koşullarda yeniden başlayacağı hususu da açıklığa kavuşturulmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2007 gün ve 2007/21-73 E., 2007/71 K. ile 03.10.2007 gün ve 2007/10-658 E., 2007/718 K. sayılı ve 14.03.2012 gün, 2011/10-804-152 sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere; 2926 sayılı Kanun kapsamındaki zorunlu sigortalılığın başlayabilmesi veya sigortalılığı devam eden kişinin 506, 1479 veya 5434 sayılı Kanunlar kapsamında zorunlu sigortalı veya iştirakçi olması ve bu statünün kabul edilebilirliği aşacak nitelikte uzun bir süre devam etmesi durumunda, tarımsal faaliyet aralıksız sürdürülse dahi, tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi için, tescil başvurusu veya prim ödeme, ya da, ürün teslimatına dayalı prim tevkifatı olgularının gerçekleşmesi zorunlu olup, bu takdirde sigortalılık, başvuru veya prim ödeme, ya da kesinti tarihini izleyen ay başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden başlatılabilecektir.
Eldeki davada; davacının çalışmalarının, yeniden tescil veya prim ödemesini gerektirecek nitelikte, makul süreyi aşmayan çalışmalar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık iradesinin devamına dair kabul yerinde ise de, hüküm fıkrasında 01.05.1998–31.12.2001 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları dışlanmaksızın, infazında tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan, davacının tahsis talebinde bulunduktan sonra, sigortalı olarak tekrar çalışmaya başlamasının tahsise engel olmayacağı dikkate alınarak, belirtilen hususlar çerçevesinde tahsis koşullarının, mahkemece, yeniden değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, isabetsiz olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.