YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12980
KARAR NO : 2014/1904
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
Mahkemesi : Nevşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 26.03.2013
No : 2004/206-2013/184
Dava, malullük aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali, kesilen aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacıya, 01.12.1998 tarihinde malullük aylığı bağlanmış olup, 2003 yılında yapılan kontrol muayenesinde maluliyet oranının % 56 olarak belirlenmesi üzerine, aylıkların başlangıç itibarıyla iptal edildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmediğini belirtmesi üzerine, Adli Tıp İhtisas Kurulunun 24.10.2008 tarihli raporunda çalışma gücü kaybı 05.11.1998 tarihli rapora göre % 66 oranında olup, o tarihte mevcut bulunduğunun belirtildiği, Adli Tıp İhtisas Kurulunun 16.11.2011 tarihli raporunda, Nevşehir Devlet Hastanesinden alınan 05.11.1998 tarihli rapora göre çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmiş durumda olduğu, 2003 yılındaki verilerin yeterli bulunmaması nedeniyle maluliyet oranı tespit edilemeyeceği, 2007 yılındaki Kurul muayenesi neticesi çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmediğinin belirtildiği, Adli Tıp Genel Kurulunun 06.12.2012 tarihli raporunda ise; beden çalışma gücünün 2/3’ünü kaybettiği, maluliyet başlangıç tarihinin 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 18.05.2009 tarihli muayenesi tarihinin olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kabul edilerek, malullük aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmakta olup, mevcut raporlar arasındaki çalışma gücü kaybı oranı ve başlangıcına ilişkin çelişkiler giderilmediğinden verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
1479 sayılı yasanın 28. maddesine göre “Bu kanunun uygulanmasında, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır.” ve 29. maddedeki koşulların gerçekleşmesi halinde de kendisine malullük aylığı bağlanır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 25’inci maddesi ile; tüm sigortalılar, dolayısıyla 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur (4/b) sigortalıları açısından da “malul sayılma” şartları yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “…çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği…” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
Mahkemece, öncelikle, mevcut çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Genel Kurulundan ek rapor alınarak, davacının meslekte kazanma gücünü hangi tarih itibarıyla hangi oranda yitirdiği açıklıkla belirleyen rapor alınmak suretiyle, %60 veya daha yüksek bir oranda çalışma gücü kaybının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, bu çerçevede; davacının, maluliyetinin başlangıcının, oranının, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının belirlenip, maluliyet aylığı koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği; gerek, 1479 Sayılı Yasanın 28 ve 29. maddeleri ve gerek 5510 Sayılı Yasanın 25 ve 26. maddeleri kapsamında irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Kuşkusuz, 5510 Sayılı Yasa kapsamında maluliyet aylığı tahsis koşullarının varlığının saptanması halinde ise, aylık başlangıç tarihinin 5510 Sayılı Yasanın yürürlük tarihini takip eden aybaşı tarihi olacağının gözden uzak tutulmaması gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.