Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/12974 E. 2013/16889 K. 20.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12974
KARAR NO : 2013/16889
KARAR TARİHİ : 20.09.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
17.03.2007 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve b maddeleri kapsamında toplam 1810 gün prim günü bulunan davacının, 21.05.2012 tarihinde maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunduğu,…. 29.08.2012 günlü raporu ile meslekte kazanma gücünün %60’ını kaybettiği ancak sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih itibariyle malul olduğu gerekçesiyle tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacı, tahsis talebinin reddine ilişkin anılan Kurum kararının iptali ile başvuru tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
1- 5510 sayılı Kanunun 25’inci maddesine göre, “…Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malul sayılır. Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.” Maluliyet aylığı bağlanabilmesi için ilk defa sigortalı olarak çalıştığı tarihten önce malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızasının bulunmaması gerekir. Sigortalılık öncesi malûl sayılmasını gerektirmeyecek düzeyde hasta veya sakat iken bu hastalık veya sakatlığı ilerlemiş ve sigortalılık sonrası malûl sayılmayı gerektirecek dereceye ulaşmış ise sigortalıya malûliyet aylığı bağlanabilecektir.
Somut olayda; davacının, ilk olarak 17.03.2007 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında (5510 sayılı Kanunun 4/1-b) sigortalılığı başlamıştır. tarafından optik nöropati ve demans rahatsızlıklarının sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte de var olduğu iddia edildiğine göre; sigortalılık niteliğini kazanmasından önce kendisinde var olan ancak malûl sayılmasını gerektirmeyen hastalığının, sigortalılığından sonra malûl sayılmayı gerektirecek noktaya varıp varmadığı ve malul ise hangi tarihten itibaren maluliyetinin başladığı alınacak sağlık raporları ile tıbben belirlenmeli; 5510 sayılı Kanunun 95’inci maddesinde belirtilen prosedüre uyularak…. rapor alınmalı; alınacak rapor ile…. Sağlık Kurulundan alınan rapor arasında çelişki mevcut olması halinde ise Tıp Fakültelerinin ilgili anabilim dalı uzmanlarından oluşturulan kurullardan veya…. rapor alınmalıdır.
2- Maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkin koşulların sayıldığı 5510 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinde; anılan Kanunun 25’inci maddesi kapsamında malul sayılmasının yanında “En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olma” da maluliyet aylığı bağlanmasının şartları arasında düzenlenmiştir.
Öte yandan; “Sigortalıların borçlanabileceği süreler” başlıklı 5510 sayılı Kanunun 41’inci maddesi uyarınca; borçlanılan süre sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki bir süre ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenmektedir.
Somut olayda; davacı sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki dönemde geçen 450 günlük askerlik süresini borçlandığından, borçlanılan süre kadar ilk işe giriş tarihi olan 17.03.2007 tarihinden geriye gidildiğinde sigorta başlangıcı 17.12.2005 tarihi olarak belirlenmektedir. Bu durumda, 21.05.2012 tahsis başvuru tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinde belirtilen 10 yıl sigortalılık şartını taşımadığı anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu maddedeki başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olunması halinde sigortalılık süresi aranmayacağına ilişkin hüküm nazara alınarak, davacının maluliyetinin başkasının bakımına muhtaç derecede olup olmadığının, 5510 sayılı Kanunun 95’inci maddesindeki prosedüre uygun olarak alınan raporlarda irdelenmesi sağlanmalı; maluliyet aylığı tahsis koşullarının bulunup bulunmadığı belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.