YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12676
KARAR NO : 2014/7203
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
Mahkemesi : Denizli 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.05.2013
No : 2012/248-2013/306
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İş mahkemeleri, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözmek üzere 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununa dayanılarak kurulmuştur.
Bu kapsamda. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular bu mahkemelerin görev alanına girmektedir.
Davaya konu somut olayda taraflar arasında, prim ve diğer alacakların tahsiline ilişkin olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında ki Kanundan kaynaklanan türden bir uyuşmazlığın çözülmesi olgusu yoktur; davaya konu uyuşmazlığın sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasıyla çözümlenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, “…Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır…” düzenlemesi gereğince eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği ile HMK’nun 331/2. maddesi dikkate alınmak suretiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.